top of page
Ara
  • Büşra KIZILASLAN

Okuma Güçlüğü (Disleksi) Nedir?

Güncelleme tarihi: 3 Nis 2021

Merhabalar bugün sizlere okuma güçlüğü olan Disleksi'den bahsedeceğim.

Özel öğrenme güçlüğü olan çocuklar yaşamları boyunca akademik zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Bu zorluklar özellikle okuma, yazma ve matematik alanlarında görülmektedir. Derslerindeki akademik başarısızlıklar beraberinde duygusal ve sosyal sorunları da getirebilmektedir. Aynı şekilde duygusal açıdan kendilerini yetersiz hissettikleri için öz güvenleri olumsuz etkilenebilmektedir. Derslerindeki başarısızlıklar neticesinde yaşanabilecek tüm bu ve bunun gibi olası olumsuzların önüne geçmek gerekir. (Melekoğlu ve Say, 2020). Bu yazımda öğrenme güçlüklerinden okuma güçlüğünü (disleksi) konu alacağım. Ayrıca okuma becerilerini destekleyecek bazı stratejilerden bahsedeceğim. Umarım faydalı olur siz değerli okuyucularıma.

Okuma Nedir?

Okuma, öğrencilerin geliştirmelerinin beklendiği en temel akademik beceridir. Bu beceri, okuyucunun ön bilgilerini kullandığı, yazar ve okuyucunun etkileştiği, uygun yöntemlerin kullanıldığı ve bir amaç doğrultusunda gerçekleştirilen anlama sürecidir. Tanımdan da anlaşıldığı gibi okuma, yalnızca sözcüklerin çözümlenmesi, okunması değil, üst düzey bilişsel süreçleri içeren karmaşık bilişsel bir etkinliktir. Okumada iki temel süreç vardır. Bunlar;

  1. Sözcüklerin okunması

  2. OkuduÄŸunu anlama

En başta şurada hem fikir olalım: Öğrenci okuduğunu anlamadan okuma gerçekleşmez. Bununla birlikte öğrenci okuduğunu anlaması için öncelikle metindeki sözcükleri doğru ve otomatik okumaları yani akıcı bir şekilde okumaları gerekir ki metinden anlam çıkarsın, okuduğunu anlasın.

İlkokulun ilk üç sınıfından sonra öğrencilerin okuma akıcılığını kazanmaları ve artık okumayı, öğrenme amacıyla kullanmaları beklenir. Ancak bazı öğrenciler okuma yazma becerilerini kazanmada güçlük yaşarlar. Öğrencilerin bu güçlüklerinin nedeni zihinsel, duyusal, duygusal yetersizlikleri ya da çevresel yoksunluk olabilir. Ancak şunu da belirtmek de yarar var: Sözü edilen yetersizliklerin olmadığı durumda da okuma yazma becerilerini kazanmada zorlanan öğrenciler vardır. (Yıldırım Doğru, 2020).


Disleksi Nedir?

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum; öğrenme güçlüğü zeka geriliği demek değildir. Öğrenme güçlüğüne sahip bireyler normal veya normal üstü zekaya sahiptirler. Sizlere disleksi olan hepimizin tanıdığı bazı insanları söyleyeyim;

  • Albert Einstein (özellikle fizik alanında bizlere kattığı bilgiler saymakla bitmez)

  • Thomas Edison (günümüzde kullandığımız elektrik ampulü icat etti)

  • Wolfgang Amadeus Mozart (sanat eserleri günümüzde dahi önemini kaybetmedi)

  • Wright KardeÅŸler (ilk motorlu uçağın mucitleri)

  • Stephan Hawking (fizik ve matematik alanlarında baÅŸarılı çok zeki insanlardan birisi)

  • Leonardo da Vinci

  • Walt Disney

Sizlere disleksi hakkında yapılan harika bir filmi önermek istiyorum. İsmi; "Her çocuk özeldir: Yerdeki Yıldızlar". Bu filmden bir kesiti sizle paylaşmak istiyorum hem disleksiyi öğrenmeden önce ön hazırlık olur.

Disleksi; zayıf çözümleme ve heceleme becerisi, akıcı ve doğru sözcük okumadaki güçlükler ile nitelendirilen nörolojik kökenli bir öğrenme güçlüğüdür. (International Dyslexia Assiociation Board of Directors,2012).

Okula başlayana kadar disleksisi olan çocuklar diğer çocuklar gibi çok normal görünmektedirler. Ancak okula başladıkların farklılıklarını fark eder ve öğrenme yeteneğine sahip olmadıklarına inanırlar. Bu gibi olumsuz düşünceler okul döneminde okumayla ilgili akademik alanlardaki olumsuz yaşantılardan dolayı oluşur ve doğru bir şekilde ele alınmazsa daha kötü sonuçlar doğurabilir. Disleksili çocukların bir kısmıysa okul döneminde yüksek sesle okuma yapmaktan ve yazı yazmaktan kaçınarak disleksinin getirdiği güçlüklerden kaçmayı öğrenirler. Bu etkiyi size önerdiğim filmde de gözlemleyebilirsiniz. Bazen disleksili çocuklar akademik olarak daha geride olan ve akademik etkinliklere ilgisiz olan çocuklarla karıştırılabiliyor. Bu nedenle iyi araştırılmalıdır.

Beyin üzerinde yapılan çalışmalar, normal bireylerde sağ beyin yarım küresinin sol beyin yarım küresine göre daha küçüktür. Disleksi olan bireylerde ise eşit büyüklükte veya sol beyin yarım küresinin daha küçük olduğunu ortaya koyar. Disleksi olan bireylerin sol beyin yarım küresindeki farklılıklarının bu bozukluğun nedeni olduğu düşünülmektedir. Bunu şu şekilde açıklarsam daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum;

"Disleksi olan bir bireyin beyninde görsel imajları nasıl kaydettiği tabi ki görüntülenememektedir. Ancak şu bilinmektedir ki insanlar her bir kavram için sol beyinde sözel nörona, bu kavramın karşılığı olarak da görsel bir imajı sağ beyindeki bir nörona kodlarlar. Örneğin; biz "elma" dediğimizde sözel uyaran olan ses kulağımızdan algılanır ve birey eğer "elmayı" öğrendi ise sol beyinde bir nörona kodlanır ve diğer nöronla ilişkilendirilir. Bu elmanın kendisini gördüğümüzde gözlerimizden aldığımız uyaran ile sağ beyinde bir "elma" nöronu oluştururuz. Bundan sonra "elmanın" resmini veya kendini görünce buna "elma" der ya da "elma" denildiğinde bu görseli hatırlarız. Tabi ki bu iki nörona da tat, koku ve dokunma yolu ile de uyaranlar gönderir ve öğrenmeyi güçlendiririz. Bunu da sol beyinde sözel verinin (elma kavramı) kodlandığı nöron ile sağ beyindeki "elma" nöronunu, korpus kallosum bağından geçen bir bağla bağlarız. Aslında bu bir nevi bir harfin öğrenilmesinde de benzer olarak yaşanır.

Her bir harfin bir ses karşılığı ve görsel imge olarak harf şekli vardır. Okuma yazma öğrenirken "E/e" sesini sözel bir uyaran olarak sol beyinde, "E/e" sesinin karşılığı olan "E/e" harfini de görsel bir sembol olarak sağ beyinde bir nörona kodlarız ve bu ikisi arasında bir bağ kurarız. Bu nöronlara da tat, koku ve doku yolu ile ne kadar çok uyaran gönderirsek o düzeyde güçlü bir öğrenme gerçekleştiririz. Böylece biri bize "e" dediğinde biz kulağımızdan aldığımız uyaranla bu sesi anlamlandırmakta ve sağ beynimizdeki görsel "E/e" sembolünü hatırlamakta ya da "E/e" gördüğümüzde bunu "e" diye okumakta ve böylece okuma yazma gerçekleştirmekteyiz.

Ama acaba Disleksi olan öğrencilerde de bu süreç bu şekilde mi devam etmektedir? Tabi ki bilimsel görüntülenme yapmak mümkün olmasa da Disleksi olan öğrenciler muhtemelen görselleri nöronlarına bizim gibi kodlamakta güçlük çekmektedirler. Kodladıklarında da muhtemelen görselleri bizim algıladığımızdan farklı algılayıp kopya etmektedirler." (Sarı ve Kurnaz, 2020)


Disleksi Belirtileri Nelerdir?

Okulöncesi Döndemde Disleksi Belirtileri;

  • Alfabenin harflerini hatırlamakta zorlanma

  • Alfabedeki harflerin sırasını hatırlamakta zorlanma

  • Ä°ki sözcüğün uyaklı olup olmadığını fark etmede sorun yaÅŸama

  • Bir sözcüğün ilk sesini atmada güçlük çekme

  • SöyleniÅŸi benzeyen sözcükleri karıştırma

  • GecikmiÅŸ konuÅŸma ve artikülasyon sorunları

  • Yönergeleri (özellikle ikiden fazla eylem içeren yönergeleri) takip etmede güçlük

  • Verilen süre boyunca bir göreve odaklanma konusundaki isteksizlik

  • Koordinasyon zayıflığı (örneÄŸin masa ve sandalyelere çarpma)

  • Bazı görevlere tepki vermede yavaÅŸlık (sözel soru sorulduÄŸunda çok geç yanıtlama gibi)

  • Ailede disleksi öyküsü

Okul Döneminde Disleksi Belirtileri;

  • Okula gitme konusunda isteksizlik

  • Okuma için isteksizlik

  • Sözcük ve harf öğrenme zorluÄŸu

  • Harf-ses iliÅŸkilerini öğrenmede güçlük

  • Sesbilgisel becerilerde güçlük

  • Sözcük oluÅŸturmada güçlük

  • BaÅŸka bir kağıttan veya tahtadaki sözcükleri kopyalamda güçlük

  • Zayıf bellek

  • Koordinasyon zorlukları

  • Sık sık eÅŸyalarını kaybetme

Okula Başladıktan Yaklaşık İki Yıl Sonra Disleksi Belirtileri

  • Okuma yaparken duraksama

  • Anlama (dinleme-okuma) ve anlatma (konuÅŸma-yazma) becerilerinde güçlük

  • Uyakları fark etmede güçlük

  • Sınırlı sözcük daÄŸarcığı

  • Belirli seslerin nerden geldiÄŸini anlamada güçlük çekme (iÅŸitsel ayırt etme)

  • Heceleme güçlüğü

  • Okuma sırasında harflerin, sözcüklerin deÄŸiÅŸtirilmesi

  • Yazarken çok sık silgi kullanma

  • Akademik dersler dışında diÄŸer konularda yetenek gösterme (Sümer ve Seçkin Yılmaz, 2020)


Disleksili Öğrencilerin Okuma Becerilerinin Geliştirilmesine Yönelik Müdahaleler

Okullar ve öğretmenler, disleksi dahil olmak üzere özel öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır ve okuma becerisini öğretmekten sorumludurlar. Öğrencilere nitelikli bir öğretim sunmak yaşanan bazı öğrenme güçlükleri önleyebilir ya da etkisini azaltabilir. Öğretmenlerin özel öğrenme güçlüğünü mümkün ise erken belirlemeli, tanı için gönderme öncesi süreçte toplanan verileri etkili bir şekilde kullanmaları ve bu verileri bireyselleştirilmiş eğitim programı ile nasıl ilişkilendireceklerini bilmeleri oldukça önemlidir. (Sümer ve Seçkin Yılmaz, 2020). Şimdi Disleksi Eğitim Müdahaleleri (DEM-OKU) anlatıp, öğretmenlerin sınıfta uygulayabilecekleri bazı stratejilerden ve etkinliklerden bahsedeceğim.


Disleksi Eğitim Müdahaleleri ve Okuma (DEM-OKU)

(Melekoğlu ve Çakıroğlu)

"DEM-OKU disleksi tanısı almış ve/veya risk grubu öğrencilerin okuma becerisini geliştirmeyi amaçlayan bilimsel kanıta dayalı uygulamaları içeren çok adımlı bir müdahale programıdır. Bu program kapsamında okuma güçlüğü gösteren öğrencilerin akıcı okuma ve okuduğunu anlama becerilerini geliştirmeye yönelik stratejiler yer almaktadır.


Sınıf Ortamında Okuma Becerilerinin Geliştirilmesinde Kullanılabilecek Stratejiler;

  1. Çok duyulu öğrenme fırsatı sunma; çok duyulu etkinlikler disleksili öğrenciler için görme ve işitme ile birlikte dokunma ve hareket duyularını içerir, bilgiyi işlemede ve kavramada yardımcı olur. Ayrıca farklı ve uygulamalı etkinliklere dâhil olmak öğrencileri heyecanlandırır ve etkinliğe katılma isteğini arttırır.

  2. Güvenli ve rahat bir çevre sağlamak; okuma güçlüğü çeken öğrenciler öğrenme çevrelerinde korku duygusu ve sınıflarında duygusal tehdit ile rahatsız edilmemeli.

  3. Su ve meyve bulundurun; su beyin yoluyla sinir sinyallerinin hareketi için temeldir. Meyvedeki şekerin ve sudaki oksijenin beynin temeli olduğu ve performansı arttırdığını göz önünde bulundurmalısınız.

  4. Yardımcı teknoloji ve araçlar kullanma; tabletler, elektronik okuyucular/sözlükler, metin okuma programları, sesli kitaplar gibi teknolojik araçlar disleksili öğrenciler için destekleyici olabilir.

5. Öğrenci için düzenlemeler yapma; sınıf ortamında yapılacak küçük düzenlemeler ile disleksili öğrencilerin öğrenmeleri kolaylaştırılabilir. Örneğin, öğretmenlerin tahtada anlatacakları konu ile ilgili olan anahtar sözcüklerin yer aldığı bir çalışma kağıdını disleksili öğrenciye ders öncesinde sunabilirler.

6. Ebeveynler ile birlikte çalışma; ebeveynler ile öğrenme süreci hakkında bilgi paylaşmak uygun yöntemleri belirlemek ve çocuğa uygun bireyselleştirilmiş eğitim yapabilmek için oldukça önemlidir.

7. Mümkün olduğunca vücut hareketleri temelli öğretim yapın; motor öğrenme beyinde dil öğrenme ve diğer yüksek beyin işlevlerinden daha temel bir alanda gerçekleşmektedir.

8. Eğitici oyunlar oynama; disleksi öğrencileri için planlanan oyunlarla ilgili en güzel şey akranlarından yararlanılabilecek olmasıdır.

Disleksili Öğrencilerin Ebeveynleri İçin Öneriler

  1. Evde ortam yaratma; dil becerilerini geliştirmek için ilk olarak dil açısından zengin bir ortam sunulmalıdır. Sözel etkileşimi kullanmak tüm çocuklar için çok önemlidir. Özellikle disleksili çocuklar için sözcüklerdeki sesleri, sözcükler arasındaki uyakları ilişkileri doğru bir şekilde tanıyabilmelerine yardım etmesi konusundan bu tarz ortamlar çok önem arz etmektedir. İkinci adım ise, çocuğun düzeyine uygun günlük okuma etkinlikleridir.

  2. Okumak için sakin bir ortam yaratmak; Dikkat dağıtıcı durumlar azaltılmalı, yeterli ışık ve rahat oturma ortamı sağlanmalıdır.

  3. Okuma sırasında çocukla yetişkin arasında mesafenin ayarlanması; çocukla birlikte okurken nasıl bir oturmak istediği sorulmalıdır. Çocuk yetişkinin kucağında oturmayı tercih eder ise çocuk okudukça yetişkin aradaki mesafeyi arttırabilir. Birçok çocuk okuduğu sırada ebevyninin omzunun üzerinden baktığını hissettiğinde dikkati dağılır. Yetişkin çocuğu dinlediğini ara sıra hissettirmeli ve cesaret veren sözler söylemeli.

4. Çocuğun zevk alacağı okuma materyalleri seçme; çocuklar, kendi okuma seviyelerine uygun kitapları seçemeyebilirler. Dikkatlerini daha çok çeken veya arkadaşlarından gördükleri kitapları almayı tercih ederler. Ebeveynler ise, çocuklarının okumak istediği materyaller ile ilgili iyi hissetmesine yardımcı olmalılar ve çocuk düzeyine göre daha kolay bir materyal seçilmelidir. Ancak materyalin ne kadar kolay olduğu konusunda yorum yapılmamalıdır. Çünkü bu çeşit yorumlar çocukta, çabalarına veya tercihlerine değer verilmediği hissi uyandırabilir.

5. Kitabın çocuk için ilgi çekici hale getirilmesi; yetişkin ebeveyn çocukla birlikte okuduğu kitaptan hoşlanmıyorsa bunu çocuğa hissettirmemelidir. Yetişkinin coşkusu, çocuğun okuma aktivitesinde anlamlı bir şey bulmasına yardımcı olacaktır. Metni daha anlamlı hale getirmek için görsellerden yararlanılmalıdır.

6. Birlikte okuma yapılan zamanı eğlenceli kılma; çocukla okuyan yetişkin kim olursa olsun, çocuğun bu deneyimden zevk aldığından emin olunmalıdır. Çocuk çok kısa okumalar yapsa bile yetişkin çocuğa okumasından zevk aldığını hissettirmelidir.

7. Model olma; çocuğun yetişkini okurken görmesi, okumaya istekli olması ve model alarak okumasını sağlar.


Evett bugün ki yazım burada son bulamakta umarım etkisi olmuştur. Son olarak da çok güzel bir video buldum. Disleksili bir bireyin Disleksiyi anlatması. Diğer yazılarımda görüşmek üzeree...





KAYNAKÇA

International Dyslexia Assiociation Board of Directors, 2012. Definition of dyslexia.

Retrieved from https://dyslexiaidia.org/definition-of-dyslexia/

Yıldırım Doğru, S. (Ed.). (2015). Öğrenme Güçlükleri. Eğiten Kitap: Ankara

Sarı, H. ve Kurnaz, A. (Ed.). (2020)(1). Öğrenme Güçlüğü Olan Öğrenciler ve Eğitimleri. Pegem Akademi: Ankara.

Sümer, H.M. ve Seçkin Yılmaz, Ş. (Ed.). (2020). Öğrenme Güçlüklerinde Değerlendirme ve Müdahale. Anı Yayıncılık: Ankara.

Melekoğlu, M.A. ve Sak, U. (Ed.). (2020)(4). Öğrenme Güçlüğü ve Özel Yetenek. Pegem Akademi: Ankara.

Melekoğlu, M.A., Çakıroğlu, O., Erden, G. (2014). Özel Öğrenme Güçlüğü Olan 7-14 Yaş Arası Çocukların Okuma ve Okuduğunu Anlama Beceri Gelişimlerinin Değerlendirilmesinde Standart Bir Sesli Okuma Testinin Geliştirilmesi. Ankara. TÜBİTAK.

79 görüntüleme4 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page